Bir önceki yazımda, 2030’ların Yapay Zekâ dönemi olacağı tahminimi paylaşmıştım. Biri hariç, sözlü ve yazılı aldığım yorumların hemen hepsi bana katılıyor, üstelik 2030’a kalmayız diyordu.
Karşı görüş olarak, Robotik’in efsane adamlarından Rodney Brooks’a kulak verelim. Brooks, daha yolun başındayız diyor özetle: Mevcut başarılı uygulamalar çok dar alanlarda; nihai hedef olan insan gibi davranan genelleştirilmiş zekâ’ya daha çok mesafe var.
Saptamalarına katılmamak mümkün değil, zaten bu alanın en etkin isimlerinden biriyle tartışacak halimiz yok. 🙂 Ben yine de 2030’lar tahminimin arkasındayım. Brooks’un hedef olarak aldığı genelleştirilmiş zekâya ulaşamayız muhtemelen, ama her biri kendi dar alanında en az insanlar kadar başarılı çok sayıda uygulama çevremizi sardığında, hayatımız yeterince değişmiş olacak.
Rodney Brooks makalesinin linki:
Aydın bey, insanoğlu ne kadar çabalarsa çabalasın asla var olanın mükemmelliğine ulaşamayacaktır. Mekanik fizikçiler veya Newton fizikçileri evreni çözdük, fiziğin sonuna geldik derken quantum duvarına toslamışlardı. Kim bilir, yarın quauntumcular her şeyi çözdük dediklerinde bir bakmışsınız başka bir duvara toslamışlar.
Yapay Zeka, aslında bugün de micro konularda insandan zekidir. Bahsedilen devrim aslında gerçekleşmiş durumdadır.
Yapay Zeka’nın insan gibi bir bilincinin olması zaten planlanmıyor.
Mikro konuların uzmanları yapay zekaların oluşturduğu, kollektif bir akıl olarak bütün yapay zekaların birbirine bağlandığı bir dünyada acaba insan bilinci ne işe yarayacak bunu düşünmeliyiz….
Burada anahtar kelime sanıyorum “mikro,” Ragıp Bey. Genel zekâ denilen yetenek bilgisayarlara çok yakında nasip olmayacak gibi geliyor bana da. Ama dediğiniz gibi, insana bilinci ne işe yarayacak, yapay zekâ ile ilişkisi nasıl olacak, şimdiden düşünülmesi gereken bir mesele.