Genç Girişimciye Tavsiyeler – 6.1: Exit Üzerine Düşünceler – Hisse Satışı Neden, Ne Zaman, Nasıl Yapılmalı?

Amerikan usulü girişimciliğin nihai hedefi  olan “exit,” Google, Facebook gibi milyar dolarlık hikayelerin etkisiyle, popular kültürün bir parçası oldu.  “Exit” deyince herkes ne kastedildiğini anlıyorsa da yine de bir tanım yapalım:  Exit terimi, kurucuların ve ilk yatırımcıların hisselerini satarak paraya dönmeleri anlamında kullanılıyor.   Girişimcilerin çoğunun bu aşamaya kadar doğru dürüst para kazanmadığını da göz önüne alırsak, exit gerçekten önemli.   Ben bu konuyu geniş olarak ele alacağım ve farklı aşamalardaki hisse satışlarından da söz edeceğim.   Başlamadan önce, finansçı olmadığımı, şirket değerlemesi gibi teknik konulardaki bilgimin amatör düzeyde olduğunu, yazacaklarımın da bir girişimcinin deneyimlerinden ibaret olduğunu belirteyim.

İşe kuruluş aşamasından başlayalım.  “Fazla para göz çıkartır” başlıklı yazımda savunduğum gibi, işi olabildiğince az kaynakla kurmak, mümkünse işin kendisini çevireceği bir kurgu yapmak bence en sağlıklısı.  Ancak ne kadar minimuma da indirseniz, muhtemelen bir ilk yatırım gerekecek.  Kendi öz kaynaklarınız yeterli değilse, yatırımcı ortak bulmak durumundasınız.

Erken aşamada bulacağınız yatırımcı ortak büyük risk alıyor olacak.   Yatırımcı ortağın dışarıdan bir göz olarak riskleri hemen saptayacağından ve başarı şansına ilişkin iyimserliğinin sizden daha sınırlı olacağından emin olabilirsiniz.  Bu nedenle, erken safhadaki yatırımcı ortaklarınıza yatırımları karşılığında kayda değer miktarda hisse vermeniz gerekecek.

Hissedarlarınızı doğru seçtiyseniz ve yatırımcı ortağın katkısının paradan ibaret olmadığından eminseniz, bu fena bir şey olmayabilir.   Yatırımcınız, parasını yatırıp şirket hisselerini aldığında, artık o da sizin ortağınız.  O nedenle, yatırımcı ortağınızı iyi seçin.  Katkısı olmayacak, ya da tam güvenemediğiniz birine yüksek fiyattan hisse satmaktansa, dürüstlüğüne, tecrübesine güvendiğiniz, gerçekten ortağınız olabilecek yatırımcıyı tercih edin.  Doğru yatırımcının getireceği ilişkiler, fikirler, tecrübe, dayanışma, belki kritik bir anda yapacağı bir öneri, paradan çok daha değerli olacaktır.  Potansiyel ortağınızın işler kötüye gittiği bir anda nasıl davranacağını hissetmeye çalışın.  Size destek mi olacak, yoksa sizden önce panikleyip parasının peşine mi düşecek?  Bu aşamada yatırımcınız muhtemelen yakın çevrenizden gelecekse de, söylediklerim sadece şahıslar için değil, VC şirketleri gibi kurumsal yatırımcılar için de geçerli tabii ki.

Yeri gelmişken, hissenin ne kadar dikkatlice harcanması gereken bir kaynak olduğuna dikkat çekmek istiyorum.  Para, teorik olarak sınırsız; pratikte pek böyle olmasa bile.  Ancak hissenin bir sınırı var.  Şirketin %100’ünü dağıtabilirsiniz, %101’ini değil.   Şirketler ilk kurulduğunda para kıt olduğu, hisse bedava bir kaynak gibi göründüğü için, tedarikçileri hisse ile ödemek  gibi bir eğilim olabiliyor.  Para gerekliyse, kendinize gerçek hissedarlar bulun; muhasebecinizi, avukatınızı, web tasarımcınızı ortak yapmayın.

Kıt hisselerinizi gönül rahatlığıyla verebileceğiniz birileri varsa, onlar da şirket çalışanlarınız.  Başarınız çalışanlarınızın elinde.  Özellikle yeni kurulmuş bir şirketseniz, size inanan ve şirketin yeniliğinin riskini sizinle bir ölçüde paylaşan çalışanlarınız için şirket hisselerinin bir kısmını ayırın, bu hisselerin miktarını ve paylaşım yönetimini baştan belirleyin.   Anladığım kadarıyla yeni Türk Ticaret Kanunu opsiyon gibi enstrümanlara da imkan tanıyor ve manevra alanını genişletiyor.  Her koşulda, mali müşavirinize danışarak ilerleyin.

Birkaç yönetici ortak şirketi kurdunuz,  yatırımcı ortağa bir pay verdiniz, hisselerinizin bir kısmını da çalışanlarınız için ayırdınız.  Hisse hareketleriniz muhtemelen bununla sınırlı kalmayacak.  Şirketi büyütmeyi başarırsanız, şu nedenlerden ötürü yeni hissedarlara ihtiyaç duymanız muhtemel:

–          Şirketin büyümesini ek mali kaynakla desteklemek

–          Daha büyük işlere girebilmek için daha geniş bir finansal zemine kavuşmak

–          Büyüyen şirketinin, büyüyen risklerini kötü günlerde göğüsleyebilecek daha güçlü bir ortağa sahip olmak

–          Yeni pazarlara, yeni müşterilere erişebilmek

–          Güçlü bir ortakla pazara güven vermek

–          Nihai bir exit’in altyapısını hazırlamak

Yeni hissedara neden ihtiyacınız olduğunu net olarak belirleyebilirseniz, seçimi de o kadar doğru yapabileceksiniz demektir.  Belli bir büyüklüğe ulaşmayı başarmışsanız, bu aşamada kurumsal yatırımcılarla, kurumsal süreçlerden geçeceksiniz.  İleride exit ile ilgili yazacaklarım, bu aşama için de geçerli olacak büyük ölçüde.

Ara dönemde yapacağınız hisse satışı muhtemelen sermaye artışı şeklinde olacak.  Yani sizin hisseleriniz azalacak ve yeni para şirkete sermaye olacak.  Işler iyiyse ve yeni kaynak ihtiyacı sınırlıysa, belki kurucu hissedarlar veya ilk yatırımcılar da bu aşamada bir miktar hisse satabilir, ya da ilk yatırımcılar tamamen çıkabilir.

Şirketi birkaç ortak kurdunuz, hisselerin bir kısmını çalışanlara ayırdınız, yatırımcı ortağınıza hisse verdiniz; 3-5 yıl sonra yeni hissedarlarla sermaye arttırdığınızda hisseleriniz yeniden azaldı.  Hissenin ne kadar kıt bir kaynak olduğunu görüyorsunuz, değil mi?

Bundan sonraki aşama, nihai hisse satışınız, yani exit.  O da bir sonraki yazıya kaldı. J

 

Bu dizide yer alan tüm yazılar:

 

Genç Girişimciye Tavsiyeler – 1: “It’s the execution, stupid!”

 

Genç Girişimciye Tavsiyeler – 2: Fazla Para Göz Çıkartır.

 

Genç Girişimciye Tavsiyeler – 3: Muhasebeciniz ve Avukatınız En İyi Dostlarınız Olsun.

 

Genç Girişimciye Tavsiyeler – 4: İtibarınız Herşeyinizdir.

 

Genç Girişimciye Tavsiyeler – 5: Görünüşünüz Kimliğinizdir.

 

Genç Girişimciye Tavsiyeler – 6.1: Exit Üzerine Düşünceler – Hisse Satışı Neden, Ne Zaman, Nasıl Yapılmalı?

4 thoughts on “Genç Girişimciye Tavsiyeler – 6.1: Exit Üzerine Düşünceler – Hisse Satışı Neden, Ne Zaman, Nasıl Yapılmalı?

  1. Aydın bey, genç girişimcilere yazılarınızı okumasını tavsiye edeceğim, yazınızda belirttiğiniz gibi şirketler ile ilgili oarak benim gözümde asla amatör birisi değilsiniz. İnnova’nın iki kurucu ortağını tanıdığım günden bu yana Türkiye’deki genç girişimciler için sizi örnek olarak gördüm. İnnova’dan sonra yeni bir şirket kurarrak zamanı gelince onu da devredeceğiniz zamanı bekledim, bence exit konusunda danışılabilecek önemli kaynaklardan olduğunuza inanıyorum, yaşım 25 ile 30 arasında olsaydı sizdençok yararlanırdım.

    Oğuzkan Bölükbaşı

    • Sevgili Oğuzkan Bey,
      Güzel sözleriniz icin çok teşekkürler. Sizin gönül ve zihin yaşınızın 25-30 aralığında oldugunu biliyorum; henüz geç degil!
      Selamlarımla,

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s