Mobile World Congress Barselona 2016’dan İzlenimler

huawei

MWC 2015’den sonra fuar izlenimlerimi yazmıştım. Bu yıl da bu geleneği devam ettiriyorum.

MWC fuarlarından geçmiş tecrübem, her yıl gitmenin bir miktar gereksiz olduğu yönündeydi. Evet, teknoloji hızlı değişiyor, ama yıldan yılda kayda değer sıçramalar görülecek kadar da değil. Bu görüşüm bu yıl teyit edilmiş oldu: Sergilenen çok sayıda yeni ürün olmasına karşın, ana temalarda pek değişiklik yoktu. Temalar benzer; ürünler daha hızlı, daha becerikli, geçen yıl demo seviyesindeki bazı ürünler pazara daha hazır.

Gelelim fuar izlenimlerime:

Çinliler: Fuara uzak doğulular, özellikle Çinliler, özellikle de Huawei damgasını vurmuştu. Huawei’nin davet usulü girebildiğiniz standı, kendisi bir fuar alanı gibiydi. Farklı alanlarda demolar çok iyi hazırlanmış, görevliler iyi eğitilmişti. Özetle, Çinliler son sürat gelmeye devam ediyor.

Nesnelerin Interneti (IoT): Geçen sene de çok örnek vardı ama bu sene Nesnelerin Interneti alanında yokuz diyeni fuara almamışlardı sanki. Her köşede IoT demoları yer alıyordu. Huawei, Ericsson gibi büyük standların yaklaşık %20’si bu konuya alınmıştı.

5G: İletişim teknolojisi sağlayıcıları 5G’de hız yarışındalar. 5G genellikle IoT ile birlikte gösteriliyor. 5G’nin sağladığı düşük gecikme süreleri, çeşitli IoT uygulamalarını mümkün kılıyor. “Network Slicing” gibi özelliklerle, IoT uygulamalarının kendilerine has gereksinimlerine aynı ağ üzerinden cevap verilebiliyor.

Sanal Gerçeklik (VR): Sanal Gerçeklik bir sonraki teknoloji dalgası olabilir mi diye bir arayış var. Pek çok stantda sanal gerçeklik örnekleri vardı. VR cihaz üreticileri VR gözlüklü seyircilere tiyatro düzeninde gösteriler yapıyordu. Bu gösterilerin bir kısmı algılanan gerçeklik düzeyini artıran hareketli platformlar üzerindeydi.

“Bağlı” Otomobiller: Nesnelerin Interneti alanında iş modeli ispatlanmış olan belki de tek uygulama araçları buluta bağlayarak takip ve komuta eden sistemler. Operatörlerin, otomobil üreticilerinin (Ford), otomobillere cihaz sağlayan şirketlerin çeşitli ürünlerini görmek mümkündü.

Giyilebilir teknolojiler: Giyilebilir teknoloji örnekleri de yaygındı, ancak geçen yıldan fazla bir fark görmedim.

Akıllı Telefonlar: Samsung, LG gibi bilinen üreticilerin yanı sıra, isimlerini ilk defa duyduğum üreticilerin de büyük stantları vardı. Bu alanda fark yaratmak gerçekten zor. Rekabet daha çok kamera üzerineydi. Vestel’in de büyük ve güzel bir standı vardı.

Mobil Aplikasyonlar. Mobil aplikasyonlara ayrılmış, diğerlerine göre daha küçük iki salon var. Bu alanı geçen yıla göre daha sönük gördüm. Daha az şirket vardı, olanların da çoğu Nesnelerin Interneti alanındaydı. Bu gözlemimin mobil aplikasyonların gerilediği anlamına geldiğini sanmıyorum, bu fuarda tutunamadılar demek ki.

Türk Şirketleri: Bu yıl fuarda daha fazla Türk şirketi olması sevindiriciydi. İlk aklıma gelenler Argela, Aselsan, PI Works, Vestel, Netaş, Etiya, Emek, Figensoft, Cardtek, Martin Telekom. Eminim atladıklarım vardır, kusuruma bakmasınlar lütfen. Bu şirketlerin ona yakını İTO’nun standında bir arada yer alıyordu. Innova’nın da SAP standında bir masası vardı.

turkish stand

Geçen yıl olduğu gibi genel izlenimlerimle kapatayım:

Fuar bana bu yıl iyice kalabalık geldi. 101.000 ziyaretçi varmış. MWC; ABD’deki CES ile birlikte endüstrinin iki en önemli fuarından biri oldu diye düşünüyorum. Fuar alanının imkanları geniş, ama bu ziyaretçi kalabalığını kaldırmakta zorlanıyor. Barselona kitle taşıma araçlarındaki işi yavaşlatma eylemleri bu tabloyu daha çarpıcı hale getirdi. Fuarın ya daha büyük bir merkeze taşınması ya da bireysel ürünler/kurumsal ürünler gibi bir çizgiden bölünmesi yakındır.

Barselona’daki Mobil Dünya Kongresinden (MWC) İzlenimler

Geçen hafta Barselona’da katıldığım MWC kongresinden izlenimlerimi sizinle paylaşmak istedim. Uzun süredir düzenlenen bu konferans ve fuar, iletişim teknolojilerinde olan biteni ve eğilimleri görmek çok iyi bir fırsat.  Bilgi Teknolojileri de artık iletişim etrafında şekillendiği için, hemen her alandaki gidişatla ilgili iyi bir fikir veriyor.

Gelelim fuarda ön plana çıkan konulara:

Artık 5G konuşuluyor.  5G’nin, yüksek kapasitenin yanı sıra çok düşük gecikme süreleri gibi avantajları var.  Gecikme süresi mili-saniye seviyesinde olduğunda, otomobilinizin önündeki sensörün buluta gönderdiği veri binlerce kilometre uzaklıkta işlenerek, fren komutu araca yeterli sürede ulaştırılabiliyor.  O aracın içinde olmak ister misiniz, bilmem. 🙂

Konferansta çok konuşulan bir konu, internete henüz bağlanmamış, “sıradaki” bir milyar kişinin nasıl internete bağlanacağıydı.  Facebook, Google bu konuda görüş belirtti.  Özellikle Google, operatör olabileceğini söyleyerek ortalığı bir miktar telaşa verdi.

Nesnelerin Interneti herkesin dilinde.  Kişisel sağlık uygulamalarından akıllı şehirlere kadar çeşitli uygulamalar her yerdeydi.

Güvenlik, ana ilgi alanlarından biri olmayı sürdürüyor.  Nesnelerin Interneti yepyeni ve büyük güvenlik sorunlarına gebe.  Katıldığım bir konferansta konuşmacı bir telefonun kamerasını ve mikrofonunu internet üzerinden o kadar kolay ele geçirdi ki, tedirgin olmamaya imkân yok.  Bu alana büyük yatırım yapılacak, buna rağmen krizler yaşanacak belli ki.

Toplu SMS gönderen ve reklam satan şirketlerin sayısı da yüksekti.  Buralardaki ticaretin ölçeği hala çok büyük.

Cihazlar çok iyi anladığım bir konu değil; yine de heyecan verici pek bir şey olmadığını söyleyebilirim.  Belki en çok dikkatimi çeken, daha önce adı duyulmamış akıllı telefon üreticilerinin varlığıydı.  Herkes bu büyük pazardan pay almak istiyor. Giyilebilir teknolojilerin de çok örneği vardı, ama dikkat çekici yenilik yok.  Bir sonraki rekabet alanı belli ki Otomotiv.  3-4 stand’da internete bağlı otomobiller sergileniyordu.

Son olarak, fuarın kendisiyle ilgili birkaç not: Ziyaretçi sayısı 100 binden fazlaymış. Katılımcıların arasında zaman öldürmeye gelmiş hemen hemen hiç kimse yok; herkesin işi gereği katıldığı söylenebilir. Bu şekilde bakıldığında, 100 bin sayısı gerçekten etkileyici.  Etkinlik, Barselona’ya yılda doğrudan 500 milyon Euro bırakıyormuş.  Tabii insanın aklına, bu etkinliğe biz ev sahipliği yapamaz mıyız sorusu geliyor.  Bugünün koşullarında cevap ne yazık ki “Hayır”. İstanbul’da dahi yeterli büyüklükte fuar alanımız yok.  Trafik ve konaklama açısından daha uygun olabilecek Antalya’da da.  Son olarak, Türkiye’den katılımın çok kalabalık olduğunu, uçaklarda zor yer bulunduğunu da ekleyeyim.