Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından hazırlanmış olan ve teşviklerle ilgili oldukça kapsamlı bilgi içeren bu yayın, Kobilerin yararlanabileceği pek çok imkanı tek bir dokümanda toplaması açısından çok yararlı.
Aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından hazırlanmış olan ve teşviklerle ilgili oldukça kapsamlı bilgi içeren bu yayın, Kobilerin yararlanabileceği pek çok imkanı tek bir dokümanda toplaması açısından çok yararlı.
Aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Türk Bilişim sektörünün ekonomimizin hacmi ile orantısız seviyede küçük olduğu, özellikle yazılım ve hizmet gelirlerinin gelişmiş ülkelerin çok altında olduğu yıllardır konuşulur durur. Gerçekten de, Türkiye’de kişi başına düşen bilişim harcaması gelişmiş ülkelerin onda biri mertebesinde. Asıl katma değerin yer aldığı yazılım ve hizmet segmentlerinin Türk pazarının sadece %25’ini kapsadığı da (gelişmiş ülkelerde %60) dikkate alındığında,katetmemiz gereken mesafenin ne kadar büyük olduğu kolayca anlaşılır sanıyorum.
Hızla kapatmamız gereken bu uçurumu oluşturan faktörler arasında belki en belirleyici olanın, KOBİ’lerdeki bilişim kullanımı eksikliği olduğunu düşünüyorum.
KOBİ’ler, Türk ekonomisinde büyük bir yer tutuyor ve bilişim harcamaları da bir o kadar düşük. OECD raporlarına göre, Türkiye’de 3 milyonu aşkın işletme var. Bu işletmelerden yalnızca 20 küsur bini 500’den fazla çalışana sahip. 100 kişiden fazla çalıştıran işletme sayısı ise 500 bin civarında. Türkiye’de Orta/Büyük ölçekli şirketlerin toplama oranı %0,6 iken, Güney Afrika’da %6,9; Brezilya ve Malezya’da ise %3.
Sektörler arasında farklılık gösterse de, Türkiye’de orta ölçekli işletmelerin dahi bilişim harcamaları bize benzeyen ekonomilerdeki muadillerinin %50 altında. KOBİ’lerin durumunu ise ne siz sorun, ne ben söyleyeyim. Elimizde pek fazla güvenilir veri yok, ama hepimizin çevremizdeki örneklerden yeterli kanaati var sanıyorum.
KOBİ segmentinin ekonomimiz ve toplumsal yaşamımızdaki bu büyük ağırlığı ve KOBİ’lerde bilişimin dayanılmaz hafifliği, geleceğimiz için büyük bir riskle birlikte büyük bir fırsatı da barındırıyor. KOBİ’lerde bilişim kullanımını yaygınlaştırabilsek, bu yolla KOBİ’lerin kurumsallığını, “kayıt altında”lığını, verimliliğini, yenilikçiliğini artırabilsek, sadece Bilişim sektörünün on yıllardır beklenen patlamasını gerçekleştirmiş olmayacağız, ülkemizin geleceğe doğru büyük bir atılım yapmasını sağlayacağız.
Bu dönüşümün uzun, sabırlı ve büyük ölçekli bir uğraş gerektirdiği açık. İyi haber, yakın geçmişteki teknolojik gelişmelerin elimizi çok güçlendirmiş ve işimizi kolaylaştırmış olması. Bilişim sektörü ve kamu otoritesi, bir dizi tedbirle KOBİ’lerde bilişimin yaygınlaşmasını büyük ölçüde hızlandırabilir:
Internet’in kitlelere ulaşması ve Bulut Bilişimin uygulamaları erişilebilir kılması, Türk ekonomisinin sınıf atladığı bir döneme denk geldi. Bu fırsatı kullanarak KOBİ’lerimizi 21. yüzyıla taşıyabilirsek, Türkiye’nin önü açılacak.
Kaynakça: